Esad’ın kanlı rejiminin düşüşü ne anlama geliyor?

98
Suriye'nin kanlı diktatörü Beşar Esad, Pazar günü başkent Şam'dan kaçtı (Resim: Wikimedia/Creative Commons)
Suriyeli sosyalist Ghayath Naisse ile röportaj
8 Aralık 2024

Suriye’de onlarca yıl süren kanlı ve baskıcı diktatörlüğün ardından Esad rejimi düştü. 2000 yılında babasının ölümünden bu yana ülkeyi yöneten Beşar Esad, pazar sabahı başkent Şam’dan kaçtı.
Silahlı İslamcı bir grup olan Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) on gün önce Esad rejimine karşı yıldırım saldırısı başlattı. Kuzeydeki Halep şehrine saldırdıktan sonra HTŞ güneyde Şam’a doğru ilerledi.
Bu durum uzun süredir devam eden iç savaşı yeniden alevlendirdi ve Esad’ın 2011’de halk devriminde kana boğulmasına ve rakip emperyalist güçlerin ülkeye müdahale etmesine neden oldu. Suriyeli sosyalist Ghayath Naisse, Socialist Worker’a Esad’ın düşüşünün “Suriye tarihinde büyük bir an” olduğunu söyledi. “Birçok fırsat ve birçok tehlike var,” diye açıkladı. “Bu kadar zaman ve tüm bu mücadeleden sonra bu olayı görmek büyük bir sevinç yarattı. “Sevinç var çünkü artık Esad rejimi – o otoriter, kanlı, diktatörlük yok. Ancak bu sevincin yanında, değişimin öznesi istediğimiz temsiliyet olmaması nedeniyle bazı korkularımız da var. HTŞ ve varoluşu nedeniyle çok fazla korku var.”
“Değişimin öznesi”  Ebu Muhammed Colani liderliğindeki HTŞ grubu – Esad’ı Türkiye desteğiyle devirdi. Kitlesel, halk seferberliğine yenik düşmedi. Recep Erdoğan’ın Türkiye rejimi, Esad rejimini zayıflatmak ve daha fazla bölgesel nüfuz kazanmak için HTŞ’nin saldırısını destekledi. Bu hem ekonomik çıkarlar, hem de Erdoğan’dan haklarını talep eden Suriye ve Türkiye’deki Kürt halkına daha fazla saldırabilmek içindi.
Ancak HTŞ, Esad rejimini şok edici bir güçle devirmeyi başardı ve Esad yönetiminin boşluğunu ortaya çıkardı. Ghayath, bağlamını ve Esad rejiminin neden bu kadar hızlı bir şekilde düştüğünü anlamanın önemli olduğunu söyledi.
“Öncelikle, Suriye’deki herkes, rejim de dahil olmak üzere, yıllarca süren iç savaş sonrası çok yorgun. Durum çok kötüleşti; ekonomi her yıl daha da kötüleşiyor ve rejim insanların asgari ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor. Bu yüzden Esad’ın Suriye’de gerçek bir toplumsal tabanı yoktu.”
“İkincisi, Esad’ı destekleyen ana güçler—Rusya ve İran—zayıfladı.” “Rusya Ukrayna ile meşgul, 2015’te rejimi kurtarmak için müdahale ettiğinde yaptığı gibi Esad’a yardım edemez” diye açıkladı ve “İran da pek iyi durumda değil,” diye ekledi. “Gazze ve Lübnan’daki savaş, bölgedeki İran etkisini büyük ölçüde zayıflattı. Bu yüzden bugün bölgesel güçlerin Esad rejiminin düşmesine izin verdiğini görüyoruz çünkü yardım edemiyorlar.”
İç savaşta rakip emperyalist ve bölgesel güçler, ABD, Rusya, İran ve Türkiye dahil olmak üzere Suriye’ye müdahale etti.
Daha önce Suriye’yi emperyalist rekabetin bir potası olarak tanımlayan Ghayath, farklı güçler arasındaki gerginliklerin artacağını savundu. “Rejimin düşmesinin jeopolitik düzeyde birçok sonucu olacak,” diye açıkladı.
“İsrail, Türkiye, ABD ve Rusya, kendilerini de içeren bir geçiş programı isteyecekler.”
“Suriye halkının ihtiyacı olan bu değil ve birçoğu HTŞ’nin yapacaklarına ve yapacağı anlaşmalara karşı çıkacak.”
Bazıları HTŞ’nin 2011 Suriye Devrimi’nin mirasını sürdürdüğünü savunuyor. Yıllarca süren yoksulluk ve diktatörlüğe duyulan öfke kitlesel protestolara dönüştü ve Mart 2011’e kadar büyük kitleler devlet baskısına karşı savaştı. Ancak buna karşılık Esad, devrimi kana boğmak için acımasız, mezhepçi bir iç savaş başlattı. Savaş kitlesel mücadeleyi imkansız kılmak için tasarlanmıştı. Rakip emperyalist güçler bu durumu müdahale etmek için bir bahane olarak kullandı. Ghayath, HTŞ’nin halk devrimini sürdürmediğini söyledi. “HTŞ’nin Suriye’de toplumsal bir tabanı yok,” diye açıkladı. “En çaresiz insanlardan eleman alıyor, ancak popüler bir örgüt değil.” Ancak Ghayath, Esad’ın devrilmesinin sıradan Suriyeliler için aşağıdan mücadeleler örgütleme olasılığının varlığına işaret ettiğini savundu. “HTŞ’ye karşıyız, ancak yine de toplumsal ve politik mücadele için kapılar açıyor ve bu en önemli husus,” dedi. “HTŞ bugün Suriye’nin kaderinin tek efendisi değil. İnsanlar bu dönemde harekete geçebilir. Esad rejiminin düşüşü, Suriye halkının yeniden mücadele etmesi ve başka bir otoriter rejimin yeniden üretilmesine karşı koyması için ufuklar açtı.”
Suriye’de umut veren şey, “demokratik amaçlar ve halkın politik ve
toplumsal ihtiyaçlarının karşılanması için” aşağıdan böylesi mücadelelerin olasılığıdır.
Kaynak: https://socialistworker.co.uk/international/what-does-the-fall-of-assad-regime-mean-interview-with-syrian-socialist/?mc_cid=4d61bab9a4&mc_eid=e71f47f6af