Batı, Rusya’yı geri püskürtmek için ateşle oynuyor

715
Putin

NATO’nun strateji değişikliği Rusya’nın nükleer tepkisine yol açabilir.

Dnipro’da sivillerin bir Rus füzesiyle öldürülmesinin de gösterdiği gibi Ukrayna’daki savaş acımasızca devam ediyor. Bu, şu anki en kötü savaş değil; en kötüsü 600 bin kişinin (Ukrayna’daki sayının üç katı) öldürüldüğü tahmin edilen Kuzey Etiyopya’daki Tigray’de unutulan savaş.

Ancak Ukrayna en tehlikeli savaş, çünkü nükleer silahlara sahip iki emperyalist güç olan ABD ve Rusya karşı karşıya. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’nın kontrolünü hızla ele geçirmeye yönelik ilk planı tamamen başarısız oldu. ABD ve NATO’daki ve ötesindeki müttefikleri, 2015’ten beri eğittikleri Ukrayna silahlı kuvvetlerine büyük miktarlarda silah gönderdiler.

Bu da Ukraynalılar’ın Rus ilerleyişini durdurmasına ve geri püskürtmesine olanak sağladı. Kış koşulları altında süren çatışmalar, kanlı bir yıpratma savaşına dönüştü. Ruslar, elde ettikleri topraklarını korumak ya da yenilerini ele geçirmek için topçu ateşine ve asker yığınağına güveniyor.

Geçen yaz Severodonetsk kasabasını bu şekilde ele geçirdiler ve şimdi de aynı taktikleri kullanarak Soledar’ın kontrolünü kazanabilirler. Bu tür bir savaşın bedeli yüksektir. Rusya’nın bu savaşı sürdürmeye kararlı görünmesi, akademisyen Paul Poast’ın da belirttiği gibi “mevcut koşullar altında Rusya’nın kazanamayacağı ama kaybetmeyeceği” gerçeğini yansıtıyor.

Putin, bu felakete dönüşen savaştan vazgeçmeyi siyasi olarak göze alamaz. Sonunda batıyı yıpratmayı umuyor. Bu arada askeri başarıları Ukrayna hükümetini topyekün zafer peşinde koşmaya teşvik etti. Bu da Rusya’nın Karadeniz filosunun üslendiği Kırım yarımadası da dahil olmak üzere 2014’ten bu yana kaybettiği tüm toprakları geri almak anlamına geliyor.

Ancak NATO, Ukraynalılar’a Ruslar’ı uzak tutmalarını sağlayacak silah sistemleri sağlamaya odaklandı. Bunlar arasında en etkili olanı muhtemelen ABD yapımı Yüksek Hareket Kabiliyetli Topçu Roket Sistemi (HIMARS).

Ukrayna’nın doğusundaki Makiivka’da yeni yılı kutlayan yüzlerce Rus askerini öldüren bir HIMARS yaylım ateşiydi. HIMARSlar Rusya’nın silah depolarını, ikmal hatlarını ve cephe gerisindeki birliklerini vurmak için kullanıldı.

Savunma ve saldırı silahları arasında ayrım yapmak her zaman zordur. Ancak önemli miktarda toprak ele geçirecek bir saldırı düzenlemek için zırhlılar gerekir. Batılı güçlerin bunu sağlamaya başlamış olması son derece önemli. Noel’den bu yana Fransa, Ukrayna’ya zırhlı keşif araçları, Almanya ve ABD de zırhlı personel taşıyıcıları göndereceğini açıkladı.

Ancak ilerleyen birlikleri yarmak için mobil ateş gücü sağlamak üzere bir taarruzda tanklara da ihtiyaç duyulacaktır. İngiltere şimdi Ukrayna’ya Challenger 2 tankları tedarik edeceğini açıkladı. Ancak Leopard 2 tanklarının üreticisi Almanya bu noktada kararsız kalmış durumda. Bu tanklar hem Alman ordusunda hem de diğer batı ordularına kullanılıyor.

Polonya ve Finlandiya Ukrayna’ya Leopard 2 göndermek istiyor, ama Almanya’nın iznine ihtiyaçları var. Alman Şansölyesi Olaf Scholz, Rus işgalinden kısa bir süre sonra yaptığı bir konuşmada bir dönüm noktasında olduklarını belirtti. Almanya, Rus enerjisine ve ABD’nin askeri korumasına bel bağlamayı bırakacaktı.

Ancak Almanya’nın federal ordusu Bundeswehr’in söz verilen yenilenmesi pratikte salyangoz hızıyla ilerliyor ve Scholz’un savunma bakanını muhtemelen istifaya zorluyor. Askeri tarihçi Lawrence Freedman şöyle yazıyor: “Önde gelen batılı devletler arasındaki fikir birliği, Rusya’yı fetih savaşında başarılı olamayacağına ikna etmenin tek yolunun Ukrayna silahlı kuvvetlerinin çok daha fazla toprağı özgürleştirmesi olduğu yönünde”.

Bu durum Ukrayna’ya silah tedarik etmeye başlama kararına da yansıdı. Ancak iki kıta Avrupası gücü, Fransa ve Almanya, Rusya’yı çok fazla zorlama konusunda temkinli davranmaya devam ediyor. Ayrıca ABD tarafından Çin’e karşı desteklenmeye de direniyorlar. ABD ve İngiltere gibi en yakın müttefikleri, Ukrayna’nın daha fazla toprak kazanmasına yardım ederek Rusya ile vekalet savaşını kazanmayı umuyor.

Muhtemelen Kırım’ı yeniden ele geçirme konusunda sınırı çizeceklerdir. Böylesine stratejik bir bölgeyi kaybetme tehdidi Rusya’yı nükleer silahlarla misilleme yapmaya kışkırtabilir. Ancak Putin’in başarısızlıkları savaşı kontrol etmenin ve ayarlamanın ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Batı, yüksek riskli bir oyun oynuyor.